Ekonomik dalgalanmanın araç kiralama sektörüne etkilerinden bahsetmiştik. Peki bu dalgalanmanın devamında neler olacak biraz kritik yapalım.
Öncelikle faizlerin yüksek seyretmesi finansal maliyetleri artırdığı için yeni araç alımları önceki yıllarda olduğu gibi yüksek adetlerde seyretmeyecek.
2018 yılı sonunda filosunda ki araçları satmayıp bu yıl kullanmak için araçları parklarında tutabilen firmalar bu tabloda en az kayıp yaşayacakların başında geliyor.
Kredilerini ödeme güçlüğü çeken bazı büyük firmalar ise elindeki araçları tabiri caizse zararına dahi ikinci el piyasasında elinden çıkardı. Şimdi bu firmalar ya yeni araç alımı yapmayacak ya da yeni araç alabilmesi için ekonomide ciddi bir bahar havası olacak. Sektörün başını çeken büyük firmalar şimdiye kadar bu iki hamleden birini tercih etti hangisinin daha başarılı olacağını 2019 yılı sonunda göreceğiz. Bir de orta ve küçük ölçekli kısa süreli kiralama firmaları var. Bu firmalar genellikle 3, 6 aylık periyotlarda yüksek sezonda filo kiralama firmalarında kiralama yapan sektörel deyimle R2R (rent to rent) hamlesiyle kira ve ciro üreten firmalar var. Bu firmalar için de bu yıl rent to rent yapmaları pek mümkün görünmüyor.
Tabi tüm bu tablo yüksek sezonda arz sıkıntısı olacağını ortaya koyuyor. Bu durumda özellikle brokerlara yüksek sezonda düşük fiyat veren ve vermiş olan firmaların ciddi bir kayıp yaşayacağını söyleyebiliriz.
Makul ve mantıklı olan sezon fiyatlarını euro cinsinden belirleyerek son dakika ve spot taleplerde yüksek günlük gelir elde edebilmek politikasıdır.
Detayları daha sonra kısa süreli kiralamada fiyat politikaları başlığıyla paylaşacağım.